futbol ile aradıgınız herşey
  Kulüplerin Toplumsal Yapı İçindeki
 

KULÜPLERİN TOPLUMSAL YAPI İÇİNDEKİ KONUMU VE FUTBOLDA ŞİDDET EĞİLİMİ

 

 


KULÜPLERİN TOPLUMSAL YAPI İÇİNDEKİ KONUMU VE FUTBOLDA ŞİDDET EĞİLİMİ 1-GİRİŞ Bu çalışmamızda sizlere kulüp anlayışı, kulüpçülüğün sosyolojik öneminden ve futbol seyircilerindeki şiddet eğilimlerinden bahsetmek istiyoruz. Konuyu ele alırken önce temel kavramları ve kulüp kavramının tarihçesini irdeleyip, daha sonra çeşitli bakış açılarından kulüpleri, yaptıklarını ve yapması gerekenleri, futbol seyircilerindeki şiddetin toplumsal nedenlerini inceleyeceğiz. 2- TANIM Önce kulüp tanımıyla başlayalım: Aynı amacı güden ve yalnız üye olan kişilerin girebildikleri görüşmek konuşmak, okumak, spor yapmak vb için açılmış toplantı yeri. Ancak bu genel tanım dışında, spor kulüplerini ele aldığımızda, bunların kendilerini mekandan soyutladığını, daha kavramsal bir nitelik kazandığını, kulübe bağlılığın ise üyelikten ziyade bir gönül verme işine dönüştüğünü görürüz. Yine de çoğu dernek statüsünde olan kulüplerin bazı resmi faaliyetleri için üyelik kavramı gereklidir. 3- KULUPÇÜLÜĞÜN TARİHÇESİ Ortada bir spor örgütlenmesi olabilmesi için önce spor ve spor yapan kişilerin olması gerekir. İnsanlık tarihinin ilk sporcuları da ürün fazlasını bölüştüren mekanizmada tuttukları ayrıcalıklı yer dolayısıyla toplumsal boş zamandan da aslan payını alan soylulardı. Bunların hepsi özgür, eşit ve seçkin yurttaşlar olduğu için hangi sporun ne zaman nerede nasıl yapacaklarını otoriter ve hiyerarşik bir yönetim yapısı içerisinde değil , “özyönetimi” andıran demokratik bir örgütlenme içinde kararlaştırırlardı. Bu özyönetim uygulaması , Mısır ve Sümerlerden, Eski Yunan’a, Roma’ dan Ortaçağ krallıklarına ve hatta 1870’li yılların İngiltere ve Amerika’ sında ki ilk spor kulüplerine kadar 4000 yıl süreyle etkindi. Ancak bu işin batılı görünümüdür. Doğuda ise örgütlenme tamamen hiyerarşik ve otoriterdir. Doğu etkilerinin gözlendiği Hititlerde Kaptuti, Selçuklularda Alplik- Yiğitlik sıralaması, Osmanlılarda Tekke, Ağalık ve himaye kurumları vardı. Kaptuti, bir gençlik taburuydu. Pankuş denilen Hitit komutanları çocukluk-gençlik arası yaştaki asker adaylarına savaş eğitimiyle spor arası çalışmalar yaptırırlardı. Zaten bir asker devleti olan Selçuklularda ise bir üst mertebede olan Alpler, Yiğit denilen Selçuklu yurttaşlarına daha çok askeri amaçlı beden alıştırmaları yaptırırlardı. Açıkça görüldüğü gibi doğu toplumlarında askeri ve sportif amaçlı beden alıştırmaları arasında net bir ayrım görülmez, çünkü zamanın bakış açısına göre sporun amacı yurttaşları 1) savaş eğitimine 2) askeri hiyerarşiye hazırlamaktı. Hem coğrafi hem de sosyolojik açıdan doğululuk ve batılılık anlamında ortada olan Osmanlıda ise tekke, ağalık ve himaye kurumları, sporla savaşı kesinkes birbirinden ayırır ve kendi özkaynaklarını kullanır ama bununla beraber sporcuların kendi kendini yönettiği bir sistem de yoktur. 1800’lü yallardan başlayarak kulüp kavramı, bildiğimiz modern anlamını kazanma sürecine girmiştir. Bu süreç 5 aşamada incelenebilir. Birinci asama, sanayi devriminin tüm etkilerinin gözlendiği 1871 öncesine denk gelir. İnsanların vakti sınırlıdır, spor için spor yapanların sayısı gerçekten azdır. Ancak halkın spora öncelikli olarak futbola ilgisi büyüktü. Futbol maçları yerel ve ulusal yönetimleri protesto gösterilerine dönüşüyordu. Devrin baskıcı özelliğinin de etkisiyle toplanan kalabalıklar kolaylıkla yönlendirilebiliyordu. Bu atmosferde futbolun vede diğer sporların desteklenmesi düşünülemezdi. Eleştirilmek ve sorgulanmak istemeyen yönetim organı bu etkinliklere taviz veremezdi. Vermedi de. Futbol, okulların oyun sahalarına hapsedildi. İngiltere futbol birliğini kuran 10 takımdan 5 tanesi okul kökenliydi.      www.yerelfutbol.tr.gg 

 
  Bugün 4137 ziyaretçi (8719 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol